Yutmi

Bilinç adında bir sözcük…

Ekim 15 2012

Çok şey yaşadım geçen hafta. Bir hafta için çok geldi bana hepsi. Hani bir kaç seferde taşınacak eşyayı tek seferde sırtlanıp taşımaya kalkarsınızya işte onun gibi bir şey. Hani bazen o çoklar -tam da çok olduklarından ve hatta kimisi de hoş çokluklar olmasına rağmen- ezer gibi olurlar ya sizi ve tam da o anda dinlediğiniz bir müzik, okuduğunuz bir şiir kaldırıverir o çokları üzerinizden kısa bir süre de olsa. İşte ben de size öyle bir şarkı ve yanında da bir şiir gönderiyorum. 4 Tane de film… Ve diliyorum ki bütün haftanız böyle hafif ve neşe içinde geçsin. Teşekkürler Gandalf ve Küçük Kara Keçim 🙂 Sayfanın devamını oku »

Geri Sayım Başladı…

Ekim 09 2012

Herşey Rüştü Abi’nin yüzünden. Bana hediye ettiği “Everest Ana Kamp” adlı kitabının içine yazdığı muska tuttu… 🙂 Ve ben de 19 Ekim’de  dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Nepal ile ortama 4.900mt yükseltisiyle dünyanın çatısı olarak anılan Tibet yolcusuyum… Sayfanın devamını oku »

Ekim Ayı Şarkısı, Selam Size ! …

Ekim 01 2012

Çocukken çok dinlediğim ve o zamanlar müziğini ve sesini sevdiğim, öğrendikten sonra da hikayesine saygı duyduğum bir şarkı. Yine çok sevdiğim bir ses ve onun sesinden gerçek bir bir hikaye;

  Nicola And Bart

Bu da Türkçesi;  Selam Size

şarkıyı sevdiniz ve hikayesini merak ettiyseniz; Sayfanın devamını oku »

Sihirli Minik Parmaklar…

Eylül 30 2012

 

Sesin soluğun çıkmıyor, Yutmoğraf’ı da ihmal ediyorsun diye arıyor bazı arkadaşlar, sağolsunlar… Sayfanın devamını oku »

Biz insanlar…

Eylül 11 2012

Biz insanlar, birbirimiz hakkında ne biliyoruz?

*  *  *

(2) Kötü bir şey mi bu, yabancılık ve uzaklık? Bir ressam bizi kollarımız iki yana açık mı resmetmeliydi, ötekilere ulaşmak için gösterdiğimiz nafile çaba içinde çaresiz halde? Yoksa yaptığı resim, aynı zamanda bir koruyucu duvar da olan bu çifte engelin var olmasından duyduğumuz ferahlığın ifade bulduğu bir konumda mı göstermeliydi bizi? Birbirimizin karşısında yabancılığın sağladığı korumaya minnettar mı olmalıyız? Ve onun mümkün kıldığı özgürlüğe? İşaret edilen bedenin temsil ettiği çifte engel tarafından korunmadan karşı karşıya dursaydık ne olurdu? Aramızda bizi ayıran ve çarpıtan bir şey bulunmadan adeta birbirimizin içine dalsaydık? Sayfanın devamını oku »