Yutmi

AGUSTOSTA ANKARA’DA ANKARA GAR’I

Ağustos 03 2010

Dün Lunapark’dan çıkışımız gece on biri bulmuştu. Superman nasıl vakit geçirdi bilmiyorum ama ben zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamamışım. Hep bu fotoğraf makinesi yüzünden… Aslında fotoğraf makinesi gerçekte bir yutma makinesi. İnsanı yutuyor, zamanı yutuyor, renkleri, görüntüleri yutuyor.  Ne acayip değil mi?

Evet dün gece saat on bir olmuştu ama benim makinenin karnı hala doymamıştı. Sayfanın devamını oku »

CERMODERN, günbatımı, şarap ve müzik…

Temmuz 26 2010

Geçenlerde Hakan aradı  “Doktorum caz sever misin? Perşembe akşamı boş musun?” diye.  Şu aralar pek dışarı çıkasım yok, evde misafir ağırlamayı tercih ediyorum…  Ama Hakan’da ayda yılda bir arar, çok da severim kendisini, kırmak istemedim. “Perşembe  akşam işim yok, caz da severim.” dedim. Beni CER MODERN’de Melis Sökmen dinlemeye davet edecekmiş. “Gelirim.” dedim.  Cer Modern’e Hakan’ın da ilk gidişi, benim de… Konserden önce bir şeyler yedik ve saat sekiz buçukta başlayacak ve ilk defa gideceğimiz konser yeri için geçe kalmadan yola çıktık.

Cer Modern hakkında öğrendiklerim ise şöyle; CSO’nun arkasında, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) desteğiyle yeni hayata geçirilmiş, Ankara’da bir kültürel ve sanatsal ortamı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından eski vagon tamirhaneleri ve cer atölyelerinin restorasyonuyla oluşmuş bir çağdaş müze.

Biz oraya vardığımızda güneş yeni batıyordu. Sayfanın devamını oku »

1900 Efsanesi

Temmuz 15 2010

Evet gene yorgunum ve her seferinde canım daha da çok acıyor… Ne yaşanıyorsa dolu dolu yaşamalı.  Ve yoğun yaşanmazsa hayat, saptan, samandan farksız…

*   *   *

Yazım tarihi:  Mayıs 2008

Merhaba Arkadaslar,

Dun gece bir film izledim. Beni yazilarimdan taniyanlar, bu lafin arkasindan ne gelecegini az cok tahmin ederler… Evet dun gece izledigim ve oldukca etkilendigim bir film hakkinda yazacagim… Sayfanın devamını oku »

Sözcüklersiz

Haziran 11 2010

.I.

Sözcüklersiz yaşamlar var

Sözcüklersiz aşklar,

Sözcüklersiz ayrılıklar,

Sözcüklersiz çığlıklar,

Sözcüklersiz sevinçler,

Fakat en güzeli, sözcüklersiz bakışlar…

.II.

Sözcüklersiz eylemler var hayatta,

Sözcüklersiz direnişler,

Sözcüklersiz çekip gidişler,

Sözcüklersiz özür dileyişler,

Sözcüklersiz dokunuşlar yüreklere…

.III.

Sözcüklersiz bir dil var bu dünyada,

Sözcüklersiz konuşan insanlar..

Sözcüklersiz sevebilen yürekler var,

Sözcüklersiz ağlayıp,

Sözcüklersiz gülebilen…

Bilmek gerek bu dili,

Anlayabilmek için

O güzel, o naif yürekleri …

Sözcük Mezarlıkları

Haziran 11 2010