Yutmi

Kas’a 2008’in ilk dalisi

Mayıs 19 2008

19 Mayis dalisi benim icin 2008’in ilk dalisi oldu. Gecen senenin aksine bu sene -sanirim Ankara’da cok usudugum icin- hic kis dalisina gitmemistim. Nasil ozlemisim… Zaten iki gun kala icimdeki ses hadi hadi demeye baslamisti. Ben bu sesi hep ici buz dolu bir surahinin veya bardagin cikardigi sese benzetirim. Hani yururken buzlar birbirine ve icinde bulunduklari kaba carparak tikirdar ya iste oyle… O ses bana hep bir sabirsizligi, bir heyecani, bir neseyi cagristirir. Neyse bu sese takilmayayim simdi cunku aklima baska seylerde geliyor onlari da yazarsam dalisi anlatmaya yer kalmayacak 🙂 Sayfanın devamını oku »

Kimin İçin Felsefe

Ekim 16 2007

Bayramda Fethiye’deydik. 11 Kişilik dalış ekibimiz 3 günü tekne üzerinde hep birlikte uyum ve huzur içinde geçirdi. Benim ilk tekne konaklamalı dalış gezimdi ve müthiş keyif aldım. Sualtı kadar -belki de daha fazla- teknede geçirdiğim saatlerden de keyif aldım. Güvertede yıldızları seyrederek uymak, doğanın tüm güzelliklerini “Belle” müziği eşliğinde dinlemek, bu huzurlu ortamda insanı derin mavilikler kadar derinlere sürükleyen bir kitap okumak…

Bu yazımda gezi anılarına değil, bu okuduğum kitaba yer vermek istiyorum. Sayfanın devamını oku »

Gözde gözyaşı yoksa, ruhta gökkuşağı oluşmaz

Ağustos 29 2006

Cumhuriyet gazetesini ve eklerini gün içinde de istediğim zaman okuyabilmek için İnternet abonesi oldum. İnternet abonesi olmamdaki diğer bir neden ise beğendiğim yazı ve çizileri sizlere de iletme kolaylığının olmasıydı. Zaman zaman gönderdiğim yazılardan da anlaşılıyordur bu sanırım. Ben Cumhuriyet’i belli bir sırayla okurum. Önce herkes gibi ana sayfada çok önemli bir şey var mı diye bakarım. Sayfanın devamını oku »

Eşref Armağan

Nisan 26 2006

Bugün kendim için bir şey yaptım. Yeni çalışmaya başladığım fabrikadaki odamın duvarına yeni çerçevelettiğim 3 tane resim astım. Şimdi size bu resimlerin hikayesini anlatmak istiyorum. Ama sizden de bir ricam var; lütfen resimlerin hikayesi bitmeden ekteki fotoğraflarını açmayın olur mu? Sayfanın devamını oku »

Bir Barış Dinletisi’nin daha ardından…

Kasım 15 2005

12 Kasım Cumartesi. Yine bir hafta sonu. Ankara’ da geçen; ama diğerlerinden farklı ve özel bir hafta sonu… Sabah işyerime uğrayıp kısaca, geçen haftaya baktıktan sonra, parmak çocuğu ziyarete gittim. Hani geçen sene ocak ayında, sabırsızlanıp zamanını beklemeden hepimizi yerimizden zıplatıp gelen o parmak çocuğu. Ama artık parmak çocuk demek doğru olmaz. Büyüdü çünkü Sarp bebek, büyüdü de milleti kendi parmağında oynatmaya başladı bile. Sayfanın devamını oku »