Yutmi

Çok romantik bir yolda 7 İbiş

Haziran 10 2019

Bu akşam güneş battıktan hemen sonra gökyüzü pembe-mavi oldu, bulutlar gri-beyaz. …ve ben, benimle yaşıt, benim gibi paslanmış demir balkon korkuluklarını kavradım ve bu güzelliği izlerken içimin nasıl coştuğunu, beni nasıl etkilediğini düşündüm. Böyle modellere romantik diyorlarmış. Eğer gerçekten öyleysem bu yolun tadını çıkarabilirim dedim ve geçtiğimiz hafta, altı, benimle birlikte yedi “ibiş”le birlikte Almanya’daki “Romantik Yol”a gittim.

Neden mi ibiş? :))) Yazıyı okuyup fotoğraflara baktıkça anlarsınız bence. :))) Yeter ki sonunda bana içinde “neden” sözcüğü geçen sorular sormayın. :)))

Bu defa bir çok şey farklıydı… Biz 6 dalgıç ve bir dalgıç adayı, dalış için değil,  karada gezmek için gittik. Bu defa dalış lideri ben değildim Ayşegül’dü. Uzun zamandır ilk defa bir Avrupa ülkesine gezi amaçlı gittim ve bu da benim için çok farklı bir deneyim oldu. İlk defa bir yolculukta yanımda yiyecek götürdüm (çikolata fındık fıstık hariç) üstelik koca bir tencere kısırdı bu. :)) İlk defa bir sırat köprüsünden geçtim. İlk defa C.Yutmi ile bir tünelde ralli yaptık. İlk defa bir şatonun içine girdim. İlk defa bir memleketin musluğundan akan suyu içtim. …ve ilk defa dönüşte kendimi yorgun hissettim.

Evet şimdi Yutmograf’ı düzenli takip edenler şunu soruyor olabilir; “Ne olduuu Van’ın pabucu dama mı atıldııı?” Tabii ki hayır. Bu sefer bir şeyi daha ilk defa yapacağım; bundan sonraki yazılarda bir Almanya’dan bir Van’dan devam edeceğim. Van’dan iki bölüm daha çıkabilir. Aslında bir hafta arayla iki gezi planlamam, ama bu sefer böyle oldu. Dolayısıyla yazılar da bir ondan bir bundan olacak artık ne yapalım. :))

Hadi buyurun o zaman Almanya gezisine Münich’den başlayalım…

* * *

Münich yolcusu kalmasıııın !!!

Akşam Ayşegül bana geldi. Hummalı bir biçimde son hazırlıklarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Ayşegül maydanozları ayıklıyor ben dereotlarını. :)) O biberleri doğrarken ben biber salçalı sosu hazırlıyorum. …veeee en sonunda kısırımız hazııııır. Ambalaj ve müthiş taşıma kutusu da hazır. Ardaaa haydi gözün aydın. O ağzının suyunu akıtan kısır check-in’den geçti. :)) Bu arada Arda, Hilal ve Tuba ile bu gezide tanışacağım. Ama dalış ruhu böyle bir şey işte, daha tanışmadan yakınlaştırıyor insanları. :))

Biz 7 ibiş, romantik bir yola çıkmaya karar verdik. Herşey Cimcime’nin (nam-ı diğer Ayşegül’ün) başının altından çıktı. Bu gezinin mimarı da lideri de o. Ayşegül bu rotaya öyle güzel hazırlanmıştı ki kesinlikle bu gezi kaçmaz dedim. İyi ki de demişim. Üstelik bu sefer benim için tam bir keyif gezisi olacak, çünkü bu sefer kendimi tamamen Ayşegül’e bıraktım. (Ayşegül’cüğüm beni yakından tanıyanlar seni çok merak edecektir eminim, çünkü ben kolay kolay kendimi birine bırakmam. :)))  )

Sabah 5:15’te yolculuk başlıyor. Sema ve Elçin, Ayşegül ve beni alıyor, Tuğba ve Hilal’le Esenboğa’da buluşuyoruz. Arda ile Münich’de buluşacağız. Bu arada kendisi 7 ibiş içinde tek erkek. :))

İstanbul’dan 3,5 saate yakın süren uçak yolculuğumuzun sonunda Münich’e varıyoruz. Havaalanında Ayşegül’ün daha önceden konuşup kiraladığı arabamızı acentadan alıyoruz. Burada daha önce Almanya’da araba kiralamamış arkadaşlar için küçük bir bilgi geçeyim; acenta nakit para kabul etmiyormuş aklınızda bulunsun. Biz yanımızda Bayan Merkez Bankası ile gittiğimizden sorun yaşamadık neyse ki.

İlk durağımız; Oberammergau. (Bu ve diğer Almanca kasaba ve ilçe isimlerini yazmak da telaffuz etmek de bana çok zor geldi.) C.Yutmi, yolda aperatif olarak Avrupa ülkelerinde gördüğümüz tarzda eski mimari yapılardan bir kaç tanesinin tadına bakıyor. Tabii bu işi arabanın içinde yapmak zorunda kaldığı için pek mutlu değil ama yapacak bir şey yok. En çok bisikletliler ve yol çalışması yapılan yerlerdeki güvenlik önlemleri ilgisini çekiyor.

Bu arada girdiğimiz uzunca bir tünelde, tam bir ralli yarışçısı olduğunu da kanıtlıyor. Geçtiğimiz bu uzun tünellerde C.Yutmi ile nasıl eğleniyoruz anlatamam. Biiiijjjjjjtttt biiiijjjjjjttttt… O benim direksiyonum oluyor ama kumanda onda oluyor (nasıl oluyorsa o artık  :)))  ), ortaya da böyle sonuçlar çıkıyor.

Şehirlerarası yolda, -Endonezya’daki kadar olmasa da- bisikletliler kadar motosikletliler de dikkat çekecek kadar çok. Bir de benim ilgi ve bilgi alanıma girmeyen şık şık arabalar…

Ama en güzeli birden karşımızda beliriveren Alp’ler oldu.

Sonunda Oberammergau’a gelmiştik. Daha girer girmez ilk dikkat çeken şey, sevimli küçük evler kadar, onların üzerindeki resimler oldu. Bu memlekette, kasabalarda olay, kilise etrafında gelişiyor. Onun için arabamızı kilisenin yanına park edip bu küçük ama çok sevimli kasabayı gezmeye başladık. El işçiliği ile yapılmış hediyelik eşya dükkanlarını bile gezmeye doyamıyordu insan. Yalnız fiyatlar dehşet. Adamlarda işçilik de değerli olunca… Fırsat buldukça çektim ama genellikle fotoğrafa izin vermiyorlar. Her bir evi, her bir pencereyi, her bir duvar resmini, her bir objeyi saatlerce inceleyebilirdim. Gerçekten bir masal diyarına gelmiş gibi hissediyordu insan kendini. Ama daha gezilecek çok yer vardı. Toplayabildiklerimi size getirdim.

Gezinin sonlarında en beğendiklerim şeklinde bir liste sunacağım ama baştan söyleyebilirim ki listede yer alan ilk beşin içinde burası olacak, kesinlikle ve de rahatlıkla bir hatta iki gece, iki gün ayrılabilecek bir yer burası. Bu rotaya hazırlananlara öneririm.

C.Yutmi gördükleri, ben dondurmalar yüzünden kendimizi kaybettik. Ben değil ama Yutmi mide fesadına uğradı. Akşam midesini temizlemek zorunda kaldım.  :))) Şimdiiii sizi Ortaçağ Avrupası’na ait bir müzik ve fotoğraflarla baş başa bırakıyorum demeyi planlamıştım ama baktım ki Oberammergau ile ilgili şarkılar var internette, planımı değiştirdim. Almanca ile müziği pek yakıştıramıyorum ben nedense; onun için seçtiğim iki parça da size garip gelebilir. :)) Üstelik çocukların söylediği bana çok tanıdık geldi; bakalım size ne hatırlatacak. Ben sevdim, umarım siz de beğenirsiniz.

Farkındaysanız daha birinci günü bitiremedim. Henüz ilk akşam konaklayacağımız Füssen’e varamadık bile çünkü daha önce bir saray gezeceğiz. Alp’lerin eteklerinde çiçeklerle bezeneceğiz veeee yolda kaybolacağız. :)) Eh o da bir dahaki yazıya. Düşünün artık siz, Cimcime nasıl bir program yapmış…  :))) Bir anımız boşa geçmedi bu gezide.



 

“Çok romantik bir yolda 7 İbiş” için 11 Yorum

  1. Ayşegül Diyor ki:

    Başak hocam yine enfes bir yazı olmuş! Her anı değerdi ve dopdoluydu. Seninle sabah yürüyüşlerimizi hiç unutmayacağım, resmen manzaraya doğaya açlık çekermiş gibi… yine yenilerini yapalım 🙂 çok zevkli çok ve çok keyifli oldu tadı damağımızda! İyi ki varsın… 🙂

  2. basak Diyor ki:

    Cicimem öyle güzel bir hazırlık yapmışsın ki bu gezi böyle güzel geçtiyse, emeğin çoğu senin. Ekip de canavardı. Kopilot desen, her şoföre bir Sema lazım… :))) Eh daha ne olsun. 😉

  3. Ayşegül Diyor ki:

    Bu arada o tünel fotoğrafları ne güzel olmuş öyle 🙂 çekilme anı ile birleştirince enfes görüntü çıkmış ortaya… Bol alkış 🙂

  4. İbiş İki Diyor ki:

    İbiş 2’den İbiş 1’e!.. ? Yani bu ekibe daha güzel bir isim bulunamazdı! Başak hocam bitanesin! Yedi gün yan yana oturup kalçadan yapışmadıysak da gönülden bir yapışma olduğu kesin! ? Ellerin dert görmesin, devamını iple çekiyorum! Başibişe de bu muhteşem organizasyon için tekrar teşekkür ediyorum. ?

  5. basak Diyor ki:

    İbiş İki, seviyorum seni… 😉

  6. Eserimoo Diyor ki:

    Başak hocam,
    siz 7 ibiş gittiğinizi düşünüyorsunuz ama aslında 9 ibiştiniz (ben ve ilke )
    (hunharca whatsapp grubunuza dahil olmuş olabilirim)
    sizinle birlikte oraları gezemesem de gönderilen fotoğraflarla kafamda canlananlar tam da yazdıklarınız gibi başladı ilk gün..
    fotoğraflar müthiş.. inşallah bir gün yolculuk yapabiliriz sizle hocam.

    başlık düzeltme önerisi 🙂 : “Çok romantik bir yolda 7 İbiş ve 2 Yancı”

  7. basak Diyor ki:

    ​:)))) Çok yaşa sen e mi Eser’cim.​ Haklısın gerçekten, iyi takip ettiniz bizi. Bir başka macerada birlikte olabilmek dileğiyle. 😉

  8. Saniye Özsan Diyor ki:

    Dondurma mııaa?

  9. Hilal Diyor ki:

    Başak hocam her satır geziyi daha güzel anlatamazdı. Ellerinize sağlık…devamını sabırsızlıkla bekliyoruz
    Sabah 5 te kalkıp bizlerle aynı tempoda hatta iki kat enerjik gezen içi ateş dolu Baş ibişimiz Ayşegül hocamız ve Başak hocamız olmak üzere tüm ibişlere (Sema Başkan ?, Elçin ,Arda(tek erkek ibişş) veee canım Tuba(toubilik))sonsuz teşekkür
    Çok keyifli ,eğlenceli bir gezi oldu
    Dalış ruhu bu olsa gerek 6 ibişle de ilk gezim olmasına rağmen sorgusuz sualsız kendimizi Ayşegül hocanın kollarına bıraktık ..
    Sizleri iyi ki tanımışım ?
    Daha nicelerine beraber çıkabilmek dileğiyle…
    ibişlerden hilal..?

  10. İbrahim şepitci Diyor ki:

    Merhaba Başak, yine güzel bir gezi ve fotoğraflarınla bizi şenlendirdin, teşekkürler.

  11. Meral Diyor ki:

    Tinrl fotograflari gercekten cok hos olmus.

Yorum Yazın