Tobie amcanın dediği gibi…
Şu aralar okuduğum iki kitabı sizinle paylaşmak istedim, bir de çok keyifli bir puzzle’ı (yap boz)… Geçenlerde Çocuk bir kitap hediye etti bana. Adı “Odamda Yolculuk”… Sayfanın devamını oku »
Şu aralar okuduğum iki kitabı sizinle paylaşmak istedim, bir de çok keyifli bir puzzle’ı (yap boz)… Geçenlerde Çocuk bir kitap hediye etti bana. Adı “Odamda Yolculuk”… Sayfanın devamını oku »
. Halkım ben, parmakla sayılmayan Sesimde pırıl pırıl bir güç var Karanlıkta boy atmaya Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa Tohuma dururlar yeniden Ve halk, toprağa gömülü Tohuma durur bir yerde Buğday nasıl filizini sürer de Çıkarsa toprağın üstüne Güzelim kırmızı elleriyle Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle.
Pablo NERUDA / Buğdayın Türküsü
3 Kasımda, Çağdaş Sanatlar Merkezinde, avuç içi kadar bir aydınlık vardı...
Bu türküyü çocukken çok söylerdim ama bir Sinop türküsü olduğunu yeni öğreniyorum 🙂 Eee şimdi çalmazsam olmaz 🙂
Sinop’a bu ikinci gelişim.
kimse bakmadı yüzlerine
pistiler, pastılar, çöptüler…
terk edilmiş ve eskiydiler…
ama yine de güzeldiler 🙂
Herkesin bir mabedi vardır. Benim Ankara’daki mabedim Eymir. Her ne kadar bu sene çok az ziyaret etmiş olsam da bu gerçeği değiştirmez. Sayfanın devamını oku »