Yutmi

O, uçmaya devam etti..

Şubat 03 2011

Nesrin’cim,

Akşam konuştuklarımızı düşünürken Zaika aradı. Oradan buradan konuştuk. İyi geceler deyip telefonu kapattıktan sonra Zaika bir daha aradı. Martı’dan bir paragraf okudu. O da aklıma Martı’yı düşürdü mü? Kitabı aradım buldum. Kuğudan küçük adama, küçük adamdan Martı’ya gidip geldim. 1980’li 90’lı yıllarıma doğru bir yolculuğa çıktım. O zamanlarda durduğum yerle şimdi durduğum yere baktım. Martı, bir çok insanın olduğu gibi benim de hayatımda önemli yeri olan bir kitaptır. Belki de Jonathan’ın kanatlarının iki ucunda beliren o iki martının da dediği gibi, şimdi yeni bir aşamanın tam sırasıdır.

Martıların çoğu, karınlarını doyurmak için gerekenden fazlasını öğrenmeye çabalamazlar. Uçuşun tek anlamı vardır onlar için; yiyeceğe ulaşıp kıyıya dönmek. Onların amacı uçuş değil, karın doyurmaktır. Ama Martı Jonathan Livingston için önemli olan yemek değil, uçmaktı. O, her şeyin ötesinde uçmaya gönül vermişti.

Oysa bu tür düşünceler, gördü ki, öteki martılar arasında hiç önemli değildi. Anne ve babası bile, Jonathan’ın tüm günlerini yükseklerde tek başına, yüzlerce kez yinelediği süzülme denemeleriyle geçirmesinden kaygılanıyordu.

”Neden, Jon, neden’ diye sordu annesi. ‘ Öteki martılar gibi olmak sana neden güç geliyor?’

‘ Bana bak Jonathan’ dedi babası, kırıcı olmayan bir sesle. ‘ Uçmak iyi güzel de karın doyurmaz ki. Unutma uçmanın amacı yiyecek bulmaktır.”

Martı Jonathan diğerleri gibi olmadığı için suçlandı. Martı Kurultayında sorguya çekildi ve suçlandı. Sorguda iken hiç bir martı kurultaya karşı kendini savunamazdı. Ama Jonathan susmadı.

” …
”Öğrenmek, yeniliklere kucak açmak, özgür olmak. Bir şans tanıyın bana; bulduklarımı öğrendiklerimi sizlerle paylaşayım.’

Sürü, taş kesilmişti sanki. Hepsi anlaşmış gibi sırtlarını dönüp, kulaklarını tıkadılar ona. Duruşma sona ermişti.

….


Martı Jonathan ne mi yaptı?

O, uçmaya devam etti..

Sevgiler,
Basak

“O, uçmaya devam etti..” için 4 Yorum

  1. Başak İyidoğan Diyor ki:

    hmmm… çok beğendim bunu da. kendi küçüklüğüme gittim ben de okurken. ama büyükken de jonathan’ın yaptığını yapmak zor. kimseyi önemsemeyip uçmaya devam etmek, sadece yeni şeyler öğrenmek için… ben çoğu an bunu başaramıyorum, sürüden biri gibi davranıyorum.

  2. Başak İyidoğan Diyor ki:

    bu arada yedigöller fotoğraflarına bayıldım. keşke like, hatta love ya da worship butonları olsa da onları tıklasam ne kadar beğendiğimi anlatabilmek için:)

  3. nesrin özmen Diyor ki:

    can kuş evet belki yeni bi aşmaya geçişin tam sırasıdır :))
    diğer martılar senin heyecenını kırsa da, belki aşağı çekmek istese de onlara aldırmadan kendi bildiğin yolda denemlerini sürdür. ancak diğerlerine de öfkelenme çünkü onlar seni,n geldiğin aşamaya gelememiş olabilirler…

  4. basak Diyor ki:

    Haklısın bu Martı’yı öfke kontrolü eğitimine göndermek şart oldu artık 🙂 Böyle de olmaz ki canım. Gak gak gak, kafamın etini yedi bitirdi wallahi 😛

Yorum Yazın