Yutmi

Lhatse ve Shigatse

Kasım 30 2012

Bu gezide yollarda çok zaman geçirdik. Daha doğrusu yol ve gezi bütünleşti. Bana göre yolda geçen zaman genelde kayıp zaman olur ama bu ülkede bu bizim için muhteşem bir fırsata dönüştü. Çünkü Tibet’i bir baştan bir başa arabayla geçtik (haritaya bakınca biraz abarttım galiba ama bana öyle geldi) ve başka türlü göremeyeceğimiz değişik yaşamları ve muhteşem manzaraları görmemiz mümkün oldu. Hatta düşünüyorum da, gideceğimiz yerlere uçakla konup dursaymışız, ne kadar da çok şey kaçırırmışız. Tibet’in yolları ve coğrafyasını sevdim. Şehirlerindeki renkleri de ayrıca sevdim. Bundan sonraki bölümlerde daha fazla fotoğrafa hazır olun 🙂 Bu arada renkleri Bali veya Hindistan’la kıyaslamaya girmeyeceğim. Çünkü içeriği bambaşka… Çok farklı kültürler ve çok farklı anlamlarla dolu yüzler… Bakalım siz nasıl bulacaksınız?

Evet nerede kalmıştık? LHATSE !

Burada hava geç aydınlanıyor. Zorlu bir geceden sonra sıcak yorgan ve battaniyelerin içinde olmak çok güzel zira odada ısıtıcı yok. Saati 6:30’a kurmuştum ama hava zifiri karanlık. 7’ye kurup biraz daha uyuyayım dedim . 7’de hala karanlık. 7,5 Karanlık… Hava saat 8’de anca aydınlandı.

Bavuldan giyeceklerimi alıp yatağın içinde ısıtıyorum. Yutmi’nin artık daha fazla dayanacak hali kalmamış. Tutturuyor çıkalım da çıkalım diye. Tabii onun tuzu kuru. İrtifa filan etkilemiyor kendilerini… Ama haksız da sayılmaz. Yol boyunca hoplaya zıplaya giden bir araçtan, dağları taşları yumaya çalıştı. Geçtiğimiz köylerde deliye döndü. Şimdiye kadar hiç görmediği tarzdaki bu yerleşim bölgelerini yutmak istiyor, istediği gibi yutamıyordu. Artık zaman onun zamanıydı. En kalınlarımızı giyinip kuşanıp dışarı çıktık. Çok hızlı hareket etmiyor, biraz kendimi dinliyordum. Hafif bir baş dönmesi vardı ama belli belirsiz. Temiz ve serin hava iyi gelmişti.

Kaldığımız otel yol üstü küçük bir oteldi ve odaları iç bahçeye bakıyordu. Dış görünüşüne rağmen beklemeyeceğiniz kadar güzel ve temiz odaları vardı. Yutmi öyle acıkmıştı ki ilk önce otelin duvarlarındaki desenlere saldırdı. Bu arada Yasemin Abla ve Canan geceyi kötü geçirmişler ve sabaha da pek iyi uyanmamışlardı. Bora ve rehberimiz onları hastaneye götürdü. Canan yolda kendine gelmişti ama Yasemin Abla’ya biraz serum bir de ilaç vermişlerdi. Onlar hastanedeyken Yutmi’de beni çekiştire çekiştire otelin yanındaki köy evlerine götürdü. Biraz gezdik. Tibet’in köylerinde ilk dikkati çeken şey, evlerin hemen hemen hep aynı oluşuydu. Pencereler hep aynı tipti örneğin… İnsanların yüzleri ise Nepal’e göre daha değişikti. Gözler daha çekikti. Çocukların kafaları daha yuvarlak, yanakları çok tombik ve al aldı. Bir de Tibet’in böcükleri sümüklü böcüktü 🙂 Dikkatimi çeken bir diğer şey de; çocukların pantolonları çok değişikti. Popo kısımları açıktı ve eğildikleri zaman küçük popoları görünüyordu. İlk başta anlamadım ama sonra bunun tuvalet ihtiyaçlarını kendi başlarına giderebilmeleri için tasarlanmış özel bir detay olduğunu anladım 🙂

Yutmi hoplayıp zıplamadan, rahat rahat fotoğraf çekebildiği için çok keyifliydi. Tek sıkıntısı güneşti. Sabah güneşi ve öğleden sonra güneşi fotoğraf için iyi olur diye biliyorum ama burada sabah güneşi yataydan ve çok keskin geliyor. Neyse yine de biraz birşeyler getirdik bakalım siz nasıl bulacaksınız. Bu arada bundan sonraki bölümlerde daha çok fotoğraf olacak 🙂

   

                    

Canan’la Yasemin abla döner dönmez yola koyulduk ve bir sonraki durağımız olan Shigatse’ye varmamız öğleni buldu. Otelimiz çok süslüydü ve odalar oldukça iyiydi. Klima vardı 🙂 Çok şık ve sıcaktı ama ben Lhatse’de kaldığımız o küçük ve soğuk oteli -mimari olarak- daha sıcak ve daha kendime yakın bulmuştum. Burada da yalnız bir gece kalacaktık ama kaldığımız otellerin böyle güzel olması bize moral ve güç veriyordu.  Gerçi bu otel bana göre fazla şıkır şıkırdı ama bezemeler değişik geldiği için batmadı 🙂

       

Para bozdurup birşeyler atıştırdıktan sonra  Tashilumpo Manastırına gittik. Sabah yine yola çıkacağız. Bu sefer gideceğimiz yer Lahsa ve burada 3 gece kalacağımız için çok mutluyuz. Bugünlük de bu kadar. Biraz fotoğraf bakalım mı? 🙂

“Lhatse ve Shigatse” için 11 Yorum

  1. Yellowrose Diyor ki:

    Hocam Tibette ileri saat uygulaması yok mu? :))

  2. Nur Diyor ki:

    Çin’de de çocukların popoları görünüyordu. Öyle bir foto çekemediğime üzüldüm… 🙂 Senden çalınacak bir foto yok mu? 😛

  3. Nur Diyor ki:

    Tibet te henüz Çin’e ait zaten, unuttum…

  4. basak Diyor ki:

    Evet, müthiş bir baskı var Tibetliler üzerinde…

  5. servet Diyor ki:

    Günaydın Başakcığım,
    Yine şenlendirdin gözlerimizi…Burada, kırmızı ve tonları seviliyor anlaşılan.
    Bebeler pek tatlı bakıyor. İnsanın mıncıklayası geliyor. Fötr şapkalı, kadın sanırım.
    9349 daki evin çatısındaki uzantılar nedir acaba? Bir de aşağıdaki plakalar? Kokaryakıta benzettim de.
    Otelin tavan bezemeleri gerçekten çok etkileyici.
    Sen bunları derleyip yazarken, o anları tekrar yaşıyorsundur. Ne güzel…
    Teşekkürler.
    Sevgilerimle.

  6. basak Diyor ki:

    Fötr şapkalı olan erkek ! 🙂

    Orada erkeklerin çoğunun kulağında turkuaz küpeler var.

    Turkuaz onlar için anlamlı sanırım…

  7. Zehra Diyor ki:

    Çocukların pantolonlarına şaşırdım O_o Ama onlar popo açık üşümüyolar mı öyle? 🙂 Çok sevimliler bu arada.. Yerleşim yerleri ne kadar yamaçlı, dik; buralarda dolaşmak için tırmanmak gerekiyo sanki. Üstelik bu yükseklikte epey yorucu oluyordur herhalde ? Ama çook güzel ve estetik oldukları kesin. Shigatse’deki otelin süslemeleri göz alıcı. Manastır resimlerine bayıldım 🙂 Çok ruhani, güzel, özel…

  8. ibrahim şepitci Diyor ki:

    Çok güzel yaaa, dünyanın en orjinal ülkesini ve mekanlarını gezmişsin Başak, ne kadar şükretsen azdır, Yutmi de aynı duyguları paylaşıyordur sanırım. Bir gün mutlaka yanyana gelip slayt sunum yapıp beraber yorumlarız inşallah.

  9. gökhan çetin Diyor ki:

    izninle 30(9509) nolu fotografına yorum yapmak istiyorum,
    -zemin kattaki garibim fakir,bulmuş 4 duvar ,sıgınmış.
    -1. kattaki orta direk,azıcık eşyam var , çalınmasın bari deyip pencerelerini demirlemiş
    -2.kat görgüsüz zengin,neme lazım diyip perdelerini sıkıca kapatmış.
    -3.kattaki laik, pencerelerini büyültmüş ama ufacık bir yerden ışık almaya çalışıyor

  10. gk Diyor ki:

    Sagolasın BB 🙂
    bidiliklerin kırmızı yanakları da lüpletmelik hani…gk

  11. Hakan Diyor ki:

    Doğduğum gün yani 30 Kasım’da siz yukarıda bahsedilen gezilerde imişsiniz ;). Fotoğraflar için elinize sağlık, özellikle o fötr şapkalı fotoyu çok beğendim, sayenizde biz de gezmiş kadar oluyoruz :).
    Saygı ve sevgilerimle, bol selamlar..

Yorum Yazın