Yutmi

Dünyayı güzellik kurtaracak…

Aralık 31 2011

Yeni yıl öncesi posta kutularının kutlama mesajları ile  ne kadar dolu olduğunu,  bildiğim ve benim mesajımın gümbürtüye  gitmesini istemediğim için 🙂 , yeni yıl mesajımı alışılanın aksine eski yılın son gününde ya da yeni yılın ilk gününde değilde böyle bir günde göndermeye karar verdim bu sene.  Sayfanın devamını oku »

Peki ya siz? Geç kalanlardan mı, yoksa kalamayanlardan mısınız?

Aralık 21 2011

“…..

O asla geç gidenlerden biri olamayacaktır. Bunun için önce aldırmaktan vazgeçmesi gerekir. Aldırmıyormuş gibi yapmakla olmaz, gerçekten aldırmamak gerekir. Geç kalmaktan korkmamak ancak böyle mümkün olabilir.

Dünya ikiye ayrılır: geç kalanlar ve erken davrananlar.

Geç kalmaktan korkmayanlar dünyanın hakimidir. Onlar ilişkilerin ağır tarafı, davulların tokmağı, halayların başıdır. Sahneye en son çıkarlar. Baş köşeye oturup erken gelenleri şöyle bir süzer, sonra da salına salına yürüyüp giderler. Endişeleri yoktur.Sayfanın devamını oku »

Bulmaca…

Aralık 16 2011

Masalların Masalı

   

Rüzgara kapıldı

bir göl,

rüzgar savurdu,

dalgalandı gölün yüzeyi, Sayfanın devamını oku »

Yeni sesler, yeni yorumlar…

Aralık 07 2011

Uzun zamandır yeni seslere ne kadar hasret kaldığımı farkettim. Bu yazıyı yazarken Ali’nin arabasında dinlediğim ve bir anda beni içine çeken bir ses var arka planda süzülüp gelen. Ali benim doğa yürüyüşlerinden arkadaşım. Yutmoğraf tanıştırmıştı bizi. Mersin’den Ankara’ya okumaya gelmiş Ali. Okulu bitirdikten sonra da kalmış buralarda. Yaşından mıdır nedendir bilmiyorum, 27 yaşında dinlediği müziklerle şaşırttı beni… Sayfanın devamını oku »

Hayatı Photoshop’lamak

Aralık 03 2011

Photoshop’la tanışalı yaklaşık iki ay oldu. Photoshop, bir fotoğraf işleme programı. Bir senedir fotoğraf çektiğim ve bu sefer maymun iştahlılık etmediğim için, kendimi, bu programı öğrenerek ödüllendirmeye karar vermiştim. Bu programı öğrenmek isteğimin altında yatan neden neydi biliyor musunuz? Fotoğrafları bilgisayara indirdiğimde, Yutmoğraf’da göründükleri gibi görünmüyorlardı gözüme. Daha mat, saha soluk görünüyordu renkler. Bir de Yutmoğraf’ın içine baktığımda görmediğim çok ufak tefek şeyler; tozlar, plankton patlamaları (su altındaki toz zerrecikleri gibi bir şey 🙂 ) vb… Benim isteğim fotoğrafları bilgisayara indirdiğimde de Yutmoğraf’da gördüğüm görüntü kalitesine ulaşmaktı. Esas heveslendiğim şey ise fotoğrafı fotoğraf olmaktan çıkartıp, absürtleştirmek, resme dönüştürmek, tamamen gerçek dışı bir şey haline getirmekti. Sayfanın devamını oku »