Yutmi

KÜBA (BÖLÜM.V.) (Habana, FMC, ICAP)

Mayıs 16 2011

ESKİ HAVANA

Havana’nın en turistik, en renkli yerlerinden biri Eski Havana. Eski Havana’da kiliselerin yer aldığı meydanlar, bu meydanlara açılan sokaklar, b u sokaklarda restoranlar, kafeler, resim galerileri, sokak sanatçıları var. Biz de San Francisco meydanından Eski Havana turumuza başladık. İkinci durağımız Hemingway’in barı oldu. Sabah saatleri olmasına aldırmadan mojitoları ısmarladık. Hemingway’in barı, tüm turistlerin olmazsa olmaz uğrak yeri. Mojito da rom, şeker, limon suyu ve nane ile yapılan, bol buzla içilen gerçekten lezzetli bir içki. Küba’da olduğumuz sürece ne kadar çok mojito içtiğimi bilmiyorum. Bu içki en lüks otellerde bile 3 CUC’dan fazla değil. Aslında maliyeti çok daha ucuz olmalı çünkü rom Küba’da çok ucuz 🙂 Neyse ben bu içkiyi sevdim Ankara’da da yapacağım.

Bu yarım günlük tur, bizim serbest günlerimiz için bir ön bilgi oluyordu. Geçtiğimiz bir sokaktaki duvar resmi de çok dikkat çekiciydi. Duvarın karşısında yer alan yapıda yaşayan burjuvazinin bir yansımasıydı. Fotoğrafa dikkatli bakarsanız kapı ve pencerelerin birbirini karşıladığını görebilirsiniz.

Katedral Meydanında ise sizinle resim çektirmek için etrafta dolaşan renkli kıyafetleri ile Kübalı kadınlar var. Onlarla resim çektirmek 1 CUC 🙂 Ayrıca meydanda müzik yapan gruplar da var.

Havana’nın arka sokakları yıkık dökük ama Eski Havana’nın merkezindeki sokaklar daha bakımlı ve renkli. Daha turistik demek yanlış olmaz sanırım. Sanki biraz daha Avrupai… Havana’nın bu turistik bölümleri hoştu. Yutmoğrafım için zengin bir menüsü vardı. Ama ben arka sokakları daha çok sevdim. Orada yaşam daha gerçek daha samimi geldi bana. Zaten serbest günlerimizde de Faruk’la birlikte bol bol dolaştık bu sokaklarda.

Yalnızca turistik amaçlı gezi yapan insanlar için, oldukça fazla vakit geçirilebilecek renkli mekanlar bunlar. Ancak bizim turumuz aynı zamanda Küba’da yeralan sivil toplum kuruluşlarının da ziyaretini kapsıyordu. Dolayısıyla belki bu mekanlara ayıracak bol zamanımız olmayacaktı -ki serbest zamanlarımız bence yeterliydi- bununla birlikte sıradan bir tur firmasının götüremeyeceği yerleri görme şansımız olacaktı. Bu da beni heyecanlandırıyordu. Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin organizasyonu ile bir çok kuruluşa gitme ve Küba siyasi rejimini ve Kübalı’ların yaşamını tanıma şansımız oldu. İyiki işler ters gitmişti ve ben tur değiştirmek zorunda kalmıştım. Bunun çok büyük bir şans olduğunu gezinin sonuna kadar kendi kendime tekrar edip durdum. Gittiğimiz yerler çok özeldi, tanıştığımız insanlar, grubumuzdakiler, Kübalı rehberlerimiz, gezi sonunda nüfusuma geçirmeye karar verdiğim Esin 🙂 Ne iyi olmuştu da planladığım hiç bir şey planladığım gibi gitmemişti 🙂

İlk gün, Amistur bizi öğle yemeğinde misafir etti. Bol karidesli bir yemek ve pilav yedik. Hatta ben Sevinç’in yemediği karidesleri de yedim 🙂 Tatlı olarak dondurma vardı. Küba’da en çok sevdiğim yiyeceklerden biri dondurma oldu. Her yemekte dondurma vardı ve dondurmalar hayatta yediğim en lezzetli dondurmalardı. Dostlarım benim nasıl bir dondurma canavarı olduğumu çok iyi bilir. Gruptakiler de çok geçmeden öğrendiler zaten 🙂 dondurmasını yiyemeyecek olan bana getirmeye başladı 🙂


ICAP ( Küba Dünya Halklarıyla Dayanışma Enstitüsü )

Bu gün gideceğimiz ilk sivil toplum kuruluşu, devrimden sonra, 1960 yılında, Küba’nın mahkum edilmeye çalışıldığı izolasyonu kırmak, Küba gerçeğini dünyaya anlatmak ve dünya halklarıyla Küba arasında sağlam dostluk köprüleri inşa etmek amacıyla kurulmuş. Bu kuruluş bugün, ülkemizin de içinde olduğu 146 ülkeden 2017 tane Küba dostluk örgütü ile bağlantı halinde. Bizim katıldığımız bu geziyi organize eden Jose Marti Küba Dostluk derneği de bunlardan biri. Biz de bu kurumlar sayesinde Küba’yı çok farklı yönleriyle tanıma şansını buluyoruz. Bu kuruluşta daha uzun bir süre kalmayı ve daha detaylı bilgi almayı isterdim. Ancak FMC ile randevumuz vardı ve biz ICAP’dan kafamızda sorularla ayrıldık. Yalnız bundan sonda Jose Marti Küba Dostluk Derneği ile  bu gezilere katılacaklara önerim, eğer niyetleri turistik bir gezinin yanında Küba gerçekleri hakkında bilgi edinmek ise mutlaka  bu kuruluşlar hakkında ön okumalar yaparak hazırlıklı gitmeleri. Dernekten de ricam, özellikle ICAP’la olan görüşme süresini uzatmaları. Bu fırsatlar kolay ele geçmez çünkü. Küba ile ilgili bir çok belgesel bulabilirsiniz bir çok yerde ama bu kurumlarla ilgili belgesel bildiğim kadarıyla pek yok. Belki de hiç yok. Yazılı dokümanlar daha çoktur sanırım.

FMC ( Küba Kadınlar Federasyonu )

Bugünkü ikinci sivil toplum örgütü ziyaretimiz FMC oldu. Bizi folklorik kıyafetleriyle kadın bebeklerin vitrinlerini süslediği şık bir toplantı odasına aldılar. FMC binasının içi genel anlamda çok şık ve bakımlıydı. FMC yetkilisi olan hanım (yanlış hatırlamıyorsam adı Adelin’di) son derece güler yüzlü ama her şeyden önemlisi son derece dik ve özgüveni yüksek, aynı zamanda mütevazi bir hanımdı. Bu kadın karakteri daha sonra gezeceğimiz Çernobil Çocukları Proje sorumlusu olan hanımda ve ELAM yetkilisi olan hanımda da kendini gösterecekti. Sadece kadınlarda demek yanlış olur aslında, tüm kuruluşlarda tanıştığımız Kübalı yetkililerin hepsinde, Kübalı tur rehberlerimiz de dahil, bu dik ama aynı zamanda mütevazi duruşu gördük.

FMC Ne mi yapıyor? Kısaca anlatayım. Ama önce şunu söylemek istiyorum. Benim burada en çok hoşuma giden; tek ve düzgün örgütlenmiş bir kadın kuruluşu olmasıydı. Bizdeki gibi binbir çeşit kadın örgütü yok. Tek yürek, tek ses. Ve sanırım onun için bu kadar başarılı olmuşlar. Adelin’in bize verdiği bazı bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum;

FMC 1960 Yılında, Vilma Espin öncülüğünde kurulmuş.

  • 4.000.000 kadın üyesi var
  • Küba’nın nüfusu yaklaşık 11.000.000 ve Küba nüfusunun yaklaşık yarısı kadın
  • 14 yaşın üstündeki her kadın bu federasyona üye olabiliyor.
  • Kübalı kadınların %88’i bu federasyona üye
  • Küba çalışanlarının %66’sı kadın
  • Küba Komünist Partisi’nin %42’si kadın
  • Ülke bazında yöneticilerin %39’u kadın
  • Aynı işi yapan kadın ve erkekler aynı maaşı alıyorlar
  • Ülkedeki doktorların %60’ı kadın
  • Üniversitedeki hocaların %53’ü kadın
  • Yargıçların %74’ü kadın
  • Anayasa mahkemesinin %47’si kadın

Federasyon mahalle bazında örgütlenmeye başlıyor. Adelin’in söylediğine göre geçtiğimiz aylarda Türkiye’den bir grup AKP’li kadın, FMC’yi ziyaret ederek örgüt çalışmaları hakkında bilgi almışlar.

  • Kadınlara mesleklerinde ilerlemeleri için eğitim desteği veriyorlar.
  • Küba’da aile içi şiddet yok denecek kadar az. Daha çok psikolojik şiddet uygulanıyor.(bir yandan bu psikolojik şiddetin yaygınlığı da tartışmalı )
  • En önemli kadın sorunu ev içi çalışma. (Dışarıda çalışan kadın, ev işlerinde de eşitlik istiyor)
  • Kadınlar hakkında çıkacak tüm yasalar FMC’nin görüş ve onayına sunuluyor.

FMC ile ilgili olarak çok fazla detaya girmeyeceğim. Aslında genelde çok detaya girmemeye çalışacağım. Ben bana çarpıcı gelen bazı bilgileri sizlere aktarmak istiyorum. Bu bilgilerle ne yapacağınız size kalmış.

 

 

 

“KÜBA (BÖLÜM.V.) (Habana, FMC, ICAP)” için 7 Yorum

  1. Oguzhan Diyor ki:

    Gercekten inanılmaz istatislikler yada rakamlar. Bir o kadar da biz oturuken yada gitmeyi bile düşünmez iken, başarının nasıl elde edileceğini anlayabilmek için kimlerin oraya gittikleri!!!
    Şimdiye kadar yazılanların ve görsellerin tamamını okuyup bir seyler yazayım diyordum. Ama dayanamadım. Kadın ve cocukların bu derece onemle ele alındığı bir yer sanırım çok ama çok zor sallanır.

  2. GÜLDEN Diyor ki:

    başakçığım,
    her zaman yaptığın gibi gene bizden önce kalkıp yol aldın ee de de olsa grubun horozusun sen :)bense sadece aldığım notlara bakıp sanki onları klavyeye dökersem anılarımı belleğimden uzaklaştıracağım endişesiyle hala yazmaya başlamadım ama senin yazdıklarını okumak çok keyifli aslında istanbul toplantısına katılabilirseniz ne iyi olur ankaralılar olarak.
    küba notlarını paylaştığım herkesten çok olumlu şeyler duyuyorum onlar yazmasa da ben onların sana gönderdiği teşekkürleri iletmiş olayım.
    sevgiler, dostlukla kal, iyi ki varsın ve bu gezide seni tanımış olmak benim için çok büyük bir mutluluk, gülden

  3. Yasemin Baylan Ural Diyor ki:

    İstanbul toplantısı mı? Ne zaman? nerde?
    Gider miyiz Başak?
    Sevgiler,Yasemin:)

  4. selçuk ilbaş Diyor ki:

    Gerçek demokrasiden kadının sosyal-siyasi yaşamda belirgin olarak yerini aldığı taktirde söz edilebilir.
    Ben ileri demokrasi uyguluyorum diye iddiada bulunan ülkeye/ülkelere örnek olması açısından çok önemli bu anlatılanlar…Hemde demokrasiyi benimsemediği için dışlanan bir ülkede,Komünizmin son kalesi olan bir ülkede…Böyle bir ülkede bu tür uygulamaların var olduğunun bilinmesi bir çok insan için şaşırtıcı,oysa işin rengi bambaşka 🙂

    Neyse bu konu ayrı bir tartışma konusu 🙂 belki bir gün başka bir yerde tartışırız/paylaşırız arkadaşım.

    Eline sağlık…Ara vermeden devam :))))))))

  5. basak Diyor ki:

    Bu yazı dizisinde, orada edindiğim bilgileri olabildiğince yorum yapmadan yutmoğrafa aktarmaya çalışıyorum. Bali’de yaptığım gibi son yazıda ben de genel izlenimlerimi, duygu ve düşüncelerimi yazacağım. Ama şimdilik yalnızca bilgi olarak geçiyorum. Bu arada ben de bu rakamları aldıktan sonra Türkiye’de durum nasıl diye bir karşılaştırma yaptım tabii… 🙂
    Yazmaya ara vermedim ama yayınlamaya veriyorum. Bu kadar peşpeşe yazıyı kimsenin okuyacak vakti yoktur 🙂

  6. esin Diyor ki:

    başak, ne tatlısın yawww… beni nüfusuna geçirmene itirazım yok 🙂 tek şartım bu güzel yazılara devam etmen 🙂

  7. basak Diyor ki:

    Anlaştık 🙂

Yorum Yazın