Yutmi

KÜBA (Bölüm .III.) Uzun Bir Yolculuk

Mayıs 12 2011

Merhaba,

Bugün 12 Mayıs Perşembe.Ankara’ya, evime geleli yaklaşık 14 saat oluyor… İnternetli dünyaya geri döndüğüm için, kolay ve hızlı yoldan eşe dosta selam yolluyorum. “Döndün mü?” diyorlar. Ben de “Bedenim döndü ama ruhum hala Küba’da” yanıtını veriyorum. Ruhumu toparlamam çok kolay olmayacak, farkındayım… Onun için hemen o dünyada yaşadıklarımı kendi dünyama aktarmaya başlıyorum. İlk önce fotoğrafları indiriyorum bilgisayarıma. Bu yaklaşık tüm günümü alıyor. Sonra da anılara sıra geliyor. Yazmaya başlıyorum… Hayatımdaki en zengin, en renkli, en yoğun, en derin, en çelişkili gezilerimden bir olduğunu söylersem abartmış olmam sanırım. Sizlere ne kadarını aktarmayı başarabileceğim bilemiyorum ama elimden geldiğince, peyderpey yazacağım…

UZUN BİR YOLCULUK

İstanbul’a yola çıkmak üzere ASTİ’ye vardığımda ilk olarak Küba Dostluk Derneği’nden Gözde’yi gördüm. Yanında Küba’daki kuruluşlara destek amaçlı götüreceğimiz malzemelerin çantaları vardı. Esin de geldiğinde bu çantaların sayısı yaklaşık 20 adedi buldu. Her biri el bagajı şeklinde hazırlanmış çantaların içinde kırtasiye malzemeleri, boyalar, temizlik malzemeleri, oyuncaklar, CD’ler, hatta bir adet printer ve bir de dümbelek vardı. Grup 28 kişiydi ve rahatlıkla her bir kişiye bu çantalardan vermek mümkündü. O an için pek anlamasam da gezi boyunca bu çantaların ne kadar kıymetli olduğunu anlayacaktım 🙂 ABD’nin uyguladığı abluka, Küba’nın başka ülkelerle ticaretini engellediği için -ki buna zaman zaman örneklerle yazılarımda değineceğim- Kübalı’ların yaşam kalitesini de etkilemiş. Örneğin Küba limanına giren bir gemi, 6 ay boyunca ABD kıyılarına yanaşamıyormuş. En yakın yaşadığım vize örneği var bir de; Küba vizesini pasaportunuza yapıştırmıyorlar ki daha sonra ABD’ye gitmek isterseniz gidebilesiniz diye. Pasaportunda Küba vizesi olan birine ABD vize vermiyormuş…

Gözde’ye Hoşçakal dedikten sonra Esin, Leyla ve ben otobüsümüze bindik. Yol boyunca Küba ile ilgili ne biliyorsak konuştuk. Hepimizin heyecanı gözlerimizden okunuyordu. İstanbul’a vardığımızda ekibin geri kalanı ile de buluşarak Paris üzerinden Küba’ya gidecek olan uçağımıza bindik. Uçak seyahati daha henüz kimse birbirini tanımadığı için sessiz sakin geçti. Küba’ya yaklaştığımızda, uçağın penceresinden görünen manzara ise muhteşemdi.

Küba’ya vardığımızda bizi Amistur tur firmasından (bu Küba devletinin bir tur firması) Joe karşıladı. Joe, Küba’nın ana dili olan İspanyolca’nın dışında, iyi derecede İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Portekizce biliyordu. Konuşmasından eğitim kalitesinin ve öz güveninin yüksekliğini çok rahat hissedebiliyordunuz. Zaman zaman sorduğu sorularla bizimde Küba ile ilgili bilgilerimiz yokluyordu 🙂

Otele gidip odalarımıza yerleştik. Otelimiz şehir merkezi olan Vadedo’da, yeni yapılmış, çok lüks olmayan ama temel ihtiyaçları karşılayan bir oteldi. Küba’daki yaşamın mantığına çok aykırı değildi anlayacağınız. Hatta lüks bile sayılırdı. Benim oda arkadaşım -aynı zamanda Jose Marti Küba Dostluk Derneği Ankara Şubesi üyesi- Esindi. Akşam yemeğini otelde yedik. Menüde, bundan sonra neredeyse standart hale gelecek olan tavuk ve pilav vardı 🙂

Ertesi sabah saat dört buçukta horoz sesi ile uyandım. Saat farkları dengemi bozduğu için tekrar uyuyamadım. Bu arada Türkiye ile Küba arasında 7 saat fark olduğunu da söylemeden geçmeyeyim… Uyanık kaldığım süre boyunca horoz her yarım saate bir -buna özellikle dikkat ettim- öttü. Güneş doğmak üzereydi ve henüz ortalık tam aydınlanmadığından şehrin henüz görmediğimiz yıkık dökük yüzünü saklamayı başarıyordu.

Bugünkü programımız şöyleydi; önce eski Havana’ya küçük bir şehir turu yapılacak, Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi gezilecek, Dostluk Evi’nde öğle yemeğinden sonra ICAP (Küba Dünya Halklarıyla Dayanışma Enstitüsü) ve FMC (Küba Kadın Federasyonu) ile yapılacak toplantılarla Küba’daki sivil toplum kuruluşlarının nasıl işlediğine dair bilgiler alınacaktı. Akşama ise Havana Morro Cabanas Kalesinde top atışı gösterisi izlenip akşam yemeği yenilecekti.

Kübayı, gideceğimiz yerleri, bu dünyada örneği tek kalmış bir rejimin nasıl işlediğini, bu küçücük ülkenin koskoca Amerika’ya nasıl kafa tutup, aynı zamanda tüm dünyayı nasıl kucaklayabildiğini çok merak ediyordum. Artık Küba’daydık ve gerçek anlamda Küba’yı solumaya başlamıştık…

“KÜBA (Bölüm .III.) Uzun Bir Yolculuk” için 7 Yorum

  1. Sema Kesen Diyor ki:

    Basak’cim
    Hos geldin… Yazi dizini ve fotograflarini merakla bekliyorum.
    Yemeklerde tavuk ve pilav dusuncesine simdiden alistirmaya basladim kendimi :))

  2. ayse Diyor ki:

    Merhaba,
    Ben de geçen yıl 14-22 Mart tarihleri arasında Tempo Tur ile gitmiştim Küba’ya. Bir yılı geçti ama ruhum ve aklım hala orada kaldı. Hatta Küba Dostluk Derneği’nin gezi programına bir şekilde ulaştığımda, ciddi ciddi tekrar gitsem mi diye düşündüm. Gezi öncesi yazılarınızı bir solukta okudum. Diğer yazılarınızı da merak içinde bekliyorum.

  3. selçuk ilbaş Diyor ki:

    Arkadaşım hoş geldin.Yazı dizini ve fotoğrafları merakla bekliyorum.Umarım ben gitmeden (Kasım 2011) Küba Lideri ölmez…

  4. Edibe Özmen Diyor ki:

    Başak’cım tekrar hoş geldin… Yutmograf’cık sen de hoş geldin. Harika bir yazı dizisinin sinyallerini verdiniz. Öpüyorum

  5. ibrahim şepitci Diyor ki:

    Hoşgeldin Başak
    Kübayı dinliyorum gözlerim kapalı 🙂 yine eşsiz anlatımınla gezdiriyorsun beni oralarda…

  6. Pınar Çapçı Diyor ki:

    Başak cım hoşgeldin…
    Resimleri sabırsızlıkla bekliyorum..
    Sevgiler

  7. Şakir Babacan Diyor ki:

    Sevgili Beyaz Atlı Prenses…Bu kez proletaryanın Dünyadaki tek ve (belkide son) romantik krallığına uçtun..Senin Küba semalarındaki süzülüşünü düşlüyorum..Deli gibi kıskandım 1 Mayısta Havana Jose Marti Devrim Meydanında yürüyüşünü..Ben buradan,Sıhhiye Meydanından ”Venceromos’u” söyleyerek seslendim sana doğru o gün..Eminim kulakların çınlamıştır.

    Hoş geldin..Merakla ve keyifle izliyorum yazdıklarını..Birgün mutlaka bende gideceğim oralara..Yalınayak ve yıkanmış bir ruhla ; umarım..Sevgiler..

    Patria O Muerte (ya vatan ya ölüm) ; La historia me absolverá (…tarih beni bağışlayacaktır.. .Fidel

Yorum Yazın