Yutmi

İyi olduğuna sevindim

Mayıs 01 2015

“İyi olduğuna çok sevindim,” dedi.

Oysa ben iyi dememiştim. Dedim ama demedim. İnsan her zaman ağzından çıkan sesle konuşmaz. O seslerin ezgisini dinlemek lazım. Dinlemedi. 

…………………………………….. Huma Kuşları /Onur Çalı

Bizim çocuk bir kitap daha yazmış. Hani bir Çalı’ya çaput bağlayıp adak adamıştım… https://www.yutmografim.com/adak/ İşte o çocuk bu çocuk. “Eksik Yıl” , “Geçen Sene Doğanlar”, ve e-kitap “Ahiku Dünya” nın ardından şimdi de “Huma Kuşları” adlı kitabı yayınlandı. Bu çocuk öykücü. Öyküler yazıyor. Benim ufaklıkla da iyi anlaşıyor. Hele “Geçen Sene Doğanlar” kitabında bir paslaştılar ki… 🙂 Bir de Ahiku Dünya’da çok eğlenmişlerdi.

Yeni kitabında ise beni en çok etkileyen öyküsü “iyi olduğuna çok sevindim” adlı öyküsü oldu. Yazının başında da o öyküden bir paragraf paylaştım. Çoğumuz “nasılsın?” sorusuna “iyiyim” yanıtını vermeyi alışkanlık edinmişizdir. İyi olsak da olmasak da yanıt -gayri ihtiyari- “iyim, sen nasılsın?” olur. Bazen de bir yutkunur öyle söyleriz. Oysa gerçekten iyi miyizdir? Onur Çalı tam da bu noktada vurdu beni.

Aslında hem çok şey yazmak istiyorum, hem de istemiyorum. Ama size, dönüp bu birkaç satırı tekrar okumanızı ve size iyiyim diyen “sevdiklerinizin” seslerinin ezgisini dinleyip dinlemediğinizi düşünmenizi tavsiye etmek istiyorum.

Ve sevgili Onur, yolun açık, kalemin hep seninle olsun. Ve dilerim ki insanlık, o seslerin ezgisini dinlemeyi unutmasın…

“İyi olduğuna sevindim” için 6 Yorum

  1. onur Diyor ki:

    🙂 Teşekkürler Başakimu 🙂

  2. çekirgenin hocası Diyor ki:

    tez zamanda alıp okuma sözüyle kutluyorum Kızanı 🙂

  3. mehtap yildiz Diyor ki:

    Onur Cali’yi ve farkindalik yarattigin icin seni kutlarim Basakcigim.o (∩ ω ∩) o

  4. Gulgun Diyor ki:

    Cok guzel ifade etmis. Kitabi merak etmek ve almak icin yeterli. Tebrikler Onur Bey.

  5. zaika Diyor ki:

    “İyi olduğuna çok sevindim,” dedi.

    Oysa ben iyi dememiştim. Dedim ama demedim. İnsan her zaman ağzından çıkan sesle konuşmaz. O seslerin ezgisini dinlemek lazım. Dinlemedi……. Huma Kuşları /Onur Çalı

    Sayın Onur Çalı’nın bu cümlelerinden yola çıkarak, hem bir dersimi, belki de bir derdimizi paylaşmak istedim.

    İkinci diploma hevesi ile İstanbul Üniversitesi “Sosyoloji Bölümü” öğrencisi oldum. Önceki eğitimimden (H.Ü. Felsefe) alışkın olduğum terminoloji ile derslerimi çalışırken akıllara zarar bir ders ile karşılaştım: Sosyal Bilimlerin Felsefesi.

    Biz, felsefe öğrencileri, epistemoloji ile kafası çitilenenler olduğumuzdan, hep “bilgi” ve “bilme” ye odaklandırıldık. “Bilmek mümkün müdür?”, “mümkün ise nasıldır?”..gibi. Sözünü ettiğim ders ise bilgi ve bilme ile değil, tam tersine “anlamak” ile uğraşıyor.

    Hermeneutik, Yunan mitolojisinde tanrıların habercisi sayılan Hermes’ten üretilmiştir. Hermes aynı zamanda dil ve konuşmayı yaratan tanrıdır. Ancak Hermes, dil içindeki belirsizlik durumunu çözümlemiş bir tanrı değildir. Bu yüzden onun taşıdığı tanrı sözleri hem doğruları, hem de yanlışları içerir.

    Hermes ile sosyolojinin dansı da tam burada başlıyor. Yorumbilgisi.

    Toplumların doğa bilimleri formülleri ile açıklanabileceğini savunan pozitivistlere eleştiri getiren romantikler, “doğayı bilebiliriz, toplumları ise anlayabiliriz” derler özetle.

    Anlaşılan, modern toplumların bilim ile geliştirdikleri teknolojinin iletişimi giderek “nbr” biçimine sokacağının sıkıntısını kendi çağlarında hissetmişlerdi bu düşünürler. Ne var ki tikelin tikeli anlayabilmesinin çok büyük ölçüde dinlemek ile mümkün olacağını hiç dillendirmemiştirler. Nbr?

  6. pınar Diyor ki:

    Umarım sevdiklerimin ezgisini dinliyorumdur…

Yorum Yazın